Kayıtlar

Mayıs, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Parantezler içierisinde  hep atlanarak okunan çocuklarıyız Âdemin Bulutların hep karalarına çalan Denizin hep tuzunu yutan ve kitapların Köşelerini kıvırıp okuduğunu unutan Şehrin içinde paranteze alınmış bir yas yuvasıyım ben Alnımda bir beyazlık görmeyedursun, elimde para Yazıklanır fakirliğim, öfkeler yuha Âdemin en şehirli evladıyım ben, inancımı kaldırım taşlarının ezdiği toprağa gömmüş Ulu binaların göklerine tapan Günahkarları alıkoyuyorum yollarından Annelerin hiç oynamasına izin vermediği Zorla kaleye geçen evladıyım ben âdemin Topun soyulmuş yüzü bulanır çamura,  mesai saatleri birbirine girer beni görünce  telefonlar binbir gürültüyle homurdanır zam yoktur benim yüzümde, sigaram kalmamıştır Yaşlıların balkondan su döktükleri benim yüzümdür Benim yüzümdür metroda buruşan Her gün aynı saatte aynı gürültünün arasında kaynayan Benim dişlerimin ayrığıdır Ben yılanın sarıldığı denize düşen, tahta bankların söküldüğü zamanların Teferruatıyım sadece Geceleri beni örter şehir ve ulu