Kayıtlar

Temmuz, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Kuş Bakışı: Ana Akım Medya'nın Türk Toplumunda Açtığı Boşluk

Türk toplumunda günümüzde Siyasal İslamcılık 'ın gerçekçi karşılığına bakmak için öncelikle Türk medyasının yayınlarına bakmakta fayda var. Önce ABD basınına bakalım: Salon'un haberine göre MSNBC'de geçtiğimiz yıl Trump'ın bir porno yıldızıyla yaşadığı skandal 455 kez haber değeri taşıyıp sunulurken, Yemen iç savaşı ve Yemen 'de yaşanan insanlık suçlarına hiç yer vermemiş. Türk medysında ise Yemen krizini bir ana başlık olarak görmemiz pek mümkün değil. Ancak bilgi edinmek isteyenler Hürriyet'ten emekli büyükelçimiz Oğuz Çelikkol'un şu yazısını okuyabilirler. Gelelim İslamî duyarlığımıza. Daha çok anti-siyonizm üzerinden çalışan, reel politikte daha kuvvetli karşılık bulan İslamist yaklaşımımız medyatik bakımdan ılımlı islam  ile  radikal islam arasında hızlı geçişlere sahne olyor fakat kitlesel olarak ikisini de tam yansıtmıyor, azınlıkta kalıyor. Toplumumuzun yüzde 65'inin muhafazakar partilere oy veriyor olduğu gerçeği ve iktidar partisinin si

Yıkılma Sakın- İsmet Özel

'' Sana durlanmış kelimeler getireceğim pörsümüş bir dünyayı kahreden kelimeler '' Her gün daha da yorduğumuz dünyayı kahreden kelimeler. Bazıları bizlerin ağzından çıkıyor, hemen karşımızdakinin pörsümüş dünyasını kahrediyoruz. Sürekli kelimeler uçuşuyor çünkü, öznenin ve nesnenin ne olduğu karşıtlığındayız. Gittikçe otoriterleşen rejimlerle devlet başkanları, popülizmin bağrında insanoğlunun hala daha umutla bağırıp, gözlükler takması gözüne... Gözlük takmak zorundayız, zira daimi acı köreltiyor bir yerlerimizi. Belki bazı ilaçlar söndürür yanımızdaki acıları, muhtemel ki ilaçlar, başka hastalıklara gebedir, başka hastalıklar başka çocukları öldürür. Oyun tahtasında bulundukça tüm rasyonelliğiyle insan, bir yere kadar susturabiliyor kalbini. Dünya artık sizlerden sıkıldı cânım insanlar. Her sabah çarpışarak çekilirdi karanlık alnacımdan acılar bile duymadım kof yürekler önünde beynim her sabah devrimcinin beyniydi ayaklarım donukladı gelgelelim sağlığın yeri

Objektif Zaviyeden: Mutlak Kefillik

Kutuplaştırma Siyasetinin Sosyolojik Yan Etkisi Öncelikle bu siyaset tarzı, kazandırdığı müddetçe siyasi strateji olarak başarılıdır ve takdir edilmelidir. Yan etkilerine gelirsek: Siyasi yarışta kutuplaştırma stratejisinin getirdiği sonuçlardan biri azınlığı azınlığa (etnik değil, oy oranındaki azınlık) mahkum edip çoğunluğun kendi arasında mutlak kefilliğe birkaç nedenle birlikte sürüklenişidir. Geçmiş hatalar unutulur, bağışlamak erdemdir denir. Erdemlilik kavramı bu toplumun çeperlerini oluşturur. Böylece ortaya ''bizler erdemliyiz, liderimiz erdemlidir, bizden başkaları erdemsizdir ve yaptıkları erdemsizdir; liderimiz ne yapsa yeridir, bir bildiği vardır çünkü erdemliler erdemliyi destekler.'' Bunun gerekçelerinden birini ise militarist bir toplum oluşumuza bağlamakta fayda görüyorum. Zira yaşadığımız coğrafya ve arkelerimiz bunu sıklıkla tetiklemiştir. Bir kumandan-er ilişkisini, seçilen-halk ilişkisine çevirirken seçen-seçmeyen üstünlüğü büyük bir hatadır. To

Şimdiki Zaman Kipi

Resim
Göğün bulutsuz köşelerinden –usulca- bir tutam ‘şimdi’ alıyorum. Bir dilbilgisi kitabının aşık olunmuş, hor görülmüş, ders dinlenmemiş köşesine karalamalar çizilen sayfasıyla gerçekleşmeyecek hayallere benziyor. Kaşları –sevimli- bir dal parçası gibi hafiften çatılı bir kız çocuğuna benziyor, babasına hep kırgın. Bilmiyorum, neden geçmişe ulanınca nefret fışkırtır kimisi şimdi’den, bir horlama değil midir kin? Noktalama işaretlerinin adeta bir karın boşluğu olan şimdiki zaman, annelerimizin ölümün iticiliğine yutkunarak, evlerinin camlarını silerken, camdan gelip bilincimizi yırtan ‘vıyk’ sesidir. Kirpiğe bulaşıp sonra düşen o kararsız, hıçkırıkları sessizce biriken damlaların, damlaların ardından hayatın sansürlenmesi, şokun ilk hali yani, kırgınlığın doğum günü, sonra’nın uzaklığına verilen tepki… O an, o sabah serinliğiyle saat on buçuk güneşinin uzaktan selamlaştığı, sarı ışıkların gecede yoğunlaşan aşkı sabaha taşırcasına yüzünü okşayıp uyandırdığı tatil sabahlarıdır… Ve h

Bireysellik ve Toplumsallık Çarkının Dışı: Şekilcilik

Resim
Ritüel Ve Tercih Ritüeller, herhangi bir inanca sahip olmadığını öne süren insanlar arasında da yaygın olarak gerçekleştirilen hususlardan biridir. Hepimizin nitel bir kesinlikle ritüel kavramına vardıramayacağımız ancak nicellikte ritüelleştirdiğimiz davranışları bulunmaktadır. Ritüel dediğimiz kavram davranışlarımızı anlamlandırıp düzenle tekrarlamayı ihtiva eder.  (Batıl ya da zahir, rasyonel ya da romantik olunmasını burada ele almıyoruz. İnsanlara hitap edecek düzeyde neyin doğru ya da neyin yanlış olduğuna dair bir yargı, bilgimin ve tercihimin dışındadır.) Nizam ve düzen, insan hayatında belirsizlikleri gidermek için olduğu kadar belirsizliklerin vicdani ve akli yükünden kurtulmak açısından insanın bir ihtiyacı olmuştur. Hukuk kuralları gibi, yazılı olmayan ancak binlerce yıl taşınıp gelişen ya da yok olan töreler ve kültürel davranışlar sosyal düzenlere dahil olmakla beraber, bahsi geçen ritüel kavramı bireysel ölçüde bir ritüalizmdir. Ritüeller insanoğlunun bilinçli

Kin

Sol şakağımdan çeneme doğru sızıyor             affedilmez güzelliği bir kadının Laf lafı kovalardı vicdanımda dümdüz kırlar                     yeniden soğuk Bir kuş kanat kanat süzülüyor geçmişten              darbelerin mevsiminden                        geçmişten kan sızıyor Tavandan alnıma bir damla çocuk düşüyor,              tozlu sayfaları araladıkça öksürük tutuyor beynimi için için Bir kin, usulca karnıma sokuluyor. Büyük büyük evlerde kararlar,       karanlığın çenesini kaşıyor Dişlerimiz sivreliyor git gide Aşkı iki mermi arasından çekip alıyorum           biraz oturuyorum yere Başını kaldırmaya gör                                 şimdi'den kan sızıyor Çinilerde renkler eriyip bir mabedin                    ihtişamında karışarak Yeni yaratımızın pişmanlığı                fırın gibi yüzüme çarpıyor Artık renkleri karışık çinilere sinemiyorum,                havada buhran Bir kin usul usul sokuluyor masamdan...    Affedilmez güzelliği bir kadının