Kayıtlar

Nisan, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor
Gözlerini İnkâr Ediyorum Gözlerini inkâr ediyorum. Her nefesimde bir mum üflüyorum pastadan Sen paralel yalanlara kan Çünkü devlet kandırılamaz Damarlarım Ne kadar belirginleşse de az Daha çabuk çekilmeli bakınca kanım Gözlerin... Ben suç işledikçe kâr ediyorum Gözlerin... Gözlerini inkâr ediyorum. Olmaz olsun rükûsuzu boyun eğişin Kırılsın koltuklar Çürüsün içi her paketin Çürüsün tutucu rehavet, muhalif kin Gözlerinde yaş, yüzün sapsarı Birbirine karışıp kırpışır kirpiklerin Gözlerinde kaçak sarayların ışıkları Ve ben Her dokunduğum eli hilekâr ediyorum Gözlerin.. Gözlerini inkâr ediyorum                                                        Kâlemî
ADAMIN SON DÖRT HARFİ Fakirlik kırık bir ayna olmaktır Karşında çok net gördüklerinin Bir tanesini bile düzgün yansıtamamaktır Eninde sonunda onca çabaya rağmen Üşüyen sokak kedilerinin yanında yer bulmaktır Gerçek olmak aynanın yalanlarına kanamamaktır. Fakirlik yıldız olmaktır Yıldızları tüm ısısıyla hissetmektir Yazın havuzun kışın şöminenin başında değil Yazın sıcak bir kaldırımda yıldızların sıcaklığını Kışın buz gibi bir kutuda yıldızların soğuğunu hissetmektir Yıldızları tüm gerçekliğiyle yaşamaktır. Fakirlik gözyaşı olmaktır Ne yarine kavuşup mutlu olmaktır Ne de aşkı kağıda dökebilmektir Çaresizliktir Çaresizlikten gözyaşı dökmektir Aşkı gözyaşlarıyla yazmaktır... ''siz hiç başkasını ezen bi fakir gördünüz mü''                                                      SIRADAN
ZERAB Gayrı sensin benim minam nabım Senle sarılıdır şimalim garbım İçerim kana kana ab-ı ızdırabım Yüzün gönül şavkım,saçların niranım Gayrı ben bir bahtsız derbederim Hasretinle nasıl mı harbederim Dizlerimin üstünde bakarken semaya Ruhumu aşkınla azad ederim                                                         NİRAN
ANLAMBAZLAR Bize anlatılan özgürlük; Başkasının özgürlüğünü kısıtlamadıkça özgürlüktü. Kırdık Kasımın soğuğunda zincirlerimizi, Geldiğinde birileri yıkmaya hayallerimizi. Yıkıldı hayallerim diğer kardeşlerim gibi. Tabutta nabzı atan bir ceset ben, Cenazem dört kişilik: Üçü tabutumu taşıyan kardeşlerim, Biri imam, aklında alacağı parası. Bize göre değil zalim için kalem sallamak. Biz kara günde mahzenin dört atlısı. Evet, Dünya çok güzel bir yer... Köşebaşı yalnız insanlar, parayla gülen aşıklar, Pazarda köle kardeşlikler... Size göre biz dört günah keçisiyiz. Hayır! Biz dört nala özgürlüğe koşarız ama, Aslında hepimiz Atsız'ız.                                       41. ÇERİ
Yâsin Sesleri toprak örtmüştü çekildim gölgeye Harflerin arasında gezdi rüzgâr, Alıştık artık aynı şekilde ölmeye; Silah yarası... Birkaç delikten mi ibarettir? Hesap sırası... Beklemek nasıl bir ibadettir? Kaç kez vurulmalı bir insan şehit düşmek için? Nasıl akmalı nehir ki ayak uydurabileyim? Sesler sahipsiz kaldı, üzüldüm Mermerler bir şey fısıldadı kulaklarıma Kimi sıkıntıdan patlamış kimi vakitsiz ölüm Kimi 'sevgilim' dedi/ dokundu dudaklarıma Tüm soğukluğu, tozu, aşk ateşi... Kalabalık toplandı Güzel olan her şeye vurdu ikindi güneşi Bir çırpıda yerleşiverdi dudaklarıma yemin Kaç kez vurulmalı biri şehit düşmek için? Nasıl söyleyip de ölümü tutabileyim? -Yâsin, Ve'l Kur'ani'l hakîm... İnsanlar dağıldı Mezar başında omzumu teselli etti kuşlar Dertlerini bıraktılar saçlarıma Benim aşkım dermanıdır her nefesin Bir yar gördüm sonra uzakta Hiç azalmadı dermanı o Arapça sesin Harflere dönüşüyordu beyaz teni Duyuyordum, görüyordum Topra

TAŞTAN ŞAİR 3

TAŞTAN ŞAİR Kuşlar ağaç bulamazsa ne yapar Kediler yağmur yağdığında nereye kaçar Ölümden son anda kurtulan köpekler İnsanlardan nerede saklanırlar Sığınacak bir dal bulamazlarsa Onlara kim kucak açar Ben onları korurum. Taştan yapıldı diye beni Hareketsiz mi sandınız Kalbimi taştan yaptılar diye Kalpsiz olduğuma inandınız Benim de bir kalbim var ve ben de Üşüyen kedilere üzülebiliyorum Gözyaşlarım acı acı akmasa bile Ben onları sizden daha çok seviyorum. Kuşu kedinin kediyi de köpeğin yanına Ben kattım ben kardeş yaptım onları Yazdığım bir kaç mısrayı fısıldarım Korkularını gidermeye çalışıyorum onların Ölümden yağmurdan ve insanlardan Ben korurum onları Ben konuştukça ben gözyaşı döktükçe Ben kalbimi konuşturdukça ben kımıldadıkça Ölmelerine izin vermeyeceğim Peki ya ben ölürsem. Beni sürekli avlamaya çalışıyorlar Koruyorum onları diye taşlıyorlar beni Kolumun altında koruduğum canlara kıyacaklar Ne onları ne de beni düşünen var Beni öldürmek istiyor