Cehennemi göster bana

aldığın her nefesi uzat şimdi sevgilim, değerli
taşların kağıtlara çevrilmediği
sivri uçların değer kazandığı,
cevapların sorusuz bırakıldığı günün sonunda
nasıl ki pis bir dil uzanıyor boynuma
Asılıyorum işte orada, orada görüyorsun
eksik bir şeyler canımda

Cehennemi göster bana
Yana yana kül olmayı
Sevilmeyi, üzülmeyi
Göster bana

Sıcak, sıcak,
Bir simitçinin tepsisinden fırlamış gibi deliğiz
Akşam tam olarak saat kaça denk gelir
Hiç birbirimizi gömmemiş gibi deliyiz
Geldiler, duydun sıcağı,
Nefes aldığını biliyorlar,
Geceleri saklayacağını
Sıcak, sıcak, cehennem provası

Cehennemi göster bana
yana yana kül olmayı
sevilmeyi, üzülmeyi
Göster bana

Biliyorum hiç tadamayacaksın bazı şeyleri
bir trende bacağını yayabilmeyi
Bak işte geliyorlar, ellerinde zincirler dikenli
Odanın köşesinde asılı duran 
Bedenimi görünce anlıyorum gözlerimiz
şaşkın, yontulmuş bakışların

Cehennemi göster
yana yana 

peki ya kurtuluş günlerine giden bir otobüs
varsa bilet ayırdınız mı bana da 
kafeste çıldırmış bir kuş gibi çırpındığını
biliyorsun, sıcak,

cehennemi göster
yana yana

bak nasıl da asılı duruyorum odada 
her kamu dairesinde her yalnızın döşeğinde
bir sicim bulunur el altında,
uzat onu bana sevgilim, göster hadi

Cehennemi göster bana
yana yana kül olmayı 
sevilmeyi, üzülmeyi 
göster bana
Sevilmekten, üzülmekten
Ant içer insan bazen...

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dağılganlaştıramadıklarımızdan

Inter'siz Rail

The Poem Of The Middle Earth