Zamanın Son Varisi

Bilinir ki
Bahçesinden çıktım zamanın
Polenlerini tanıyorum gökyüzünün,
Çünkü aşığım sana ve öğrenir doğa bunu her geçen gün.
Polenlerini taşıyorum bulutların, rüzgarın, mehtabın ve tanın
Ağır gövdemi vurdum döktüm dikenleri
Uygun bir küfür buldum
            Sövdüm.
Sordum kirlenen toprağın hesabını
Sararan yaprakları ve dökülenleri
Kırdım tüm o baygın sevgilerin kabını
Saraya dönük kıbleleri
            Bir delirttim sonra ev sanılan kuleleri,
Bir delirttim...
Sonunda ben de delirdim.
Sevdim.

Çıktım yola
Şimdi sardığım kollarımla sanki körfez
Son suları göz pınarlarımın
Saçının ayrığından başka vadiye dökülemez
Bir gidiş var ki böylesi olmaz
ki
sen
gelenimsin.
Lafını kestim bazen, dudaklarında tarih yazdım biraz
Biraz da asma gibi damarları boynunda
          günah olmaksızın öptüm.
Kolaylaştırmaktı sadece işim hayatı
Tüm çerçeveleri döktüm
Secdeyle icra ettim sanatı
                Sövdüm.
Sövmesem anlamazdı sövülesi olduğunu
                zulüm.
Sonra sıcaktan yanarken aşkımda her yanın
Böylece bıraktım belinden içeri girip ayaz gibi
Bıraktım saçlarına polenlerimi.

Çıktım yola
O uzak güzellerin sesiyim
Anla
Ben zamanın son varisiyim.

                                                        Kâlemî

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

The Poem Of The Middle Earth

Dağılganlaştıramadıklarımızdan

Inter'siz Rail