Çökerti

Karanlık kalıp kalıp çöker sofralarıma
                     Salonlarımda hamam böcekleri
Kalp gözümde arpacık
                   Yoğun bir duman yükseliyor apaçık göğe
Bir ev gibi gövdemden
Kör denir mi her karanlıktaki insana
Göremiyorum ben, gözlerim birer dolunay.
                        Sabah, üzerime çullanıyor
Daha yatakta boynuma çekilen yay
Yanık kokuları güneydoğudaki çocuklarımın
 Ve beton uykusu o her yerdekilerin
Dilimin üstünde birikiyor aniden
       İçselleştirdiğim tüm dünyamız
Karanlık çöker aklıma
               Göğsümde yıldız bokları, yamyaş sırtımız
Bir ameliyat kesiği var bakışlarımda
        Aklım fışkırıyor
Tüm içselleştirdiğim efendiliklerim
Tüm gülümsemelerim ve dişlerimin arasında kalan aşk
Kanım tükürüyor beni
Elbet burada bambaşka bir terslik var
Şaşkın seyirciler arasında bir cellat
-adına dünya deyin içselleşmeden-
Şaşkın bir cellat
Aklımı gövdemden ayırıyor
-yalnızca hisler-
Başım boynumda kaldı
İsli bir kömür madeni olan aklım
                 Göçükler içinde kalan
                                        bir işçiyim artık
Karanlık göçüyor
Soğuk suya çarptırılmış yüzüm
O her yerdeki, o her yere çıkan yol ölüyor
Ha dün
     Ha bugün

          Hüzün ağır ağır çöküyor.

Kâlemî

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

The Poem Of The Middle Earth

Dağılganlaştıramadıklarımızdan

Inter'siz Rail