Kilit Nokta: İdlip


Küçük devletler ekonomik krizlerde zaman kazanarak yıpranmaya karşı önlemler almaya çalışırlar. Ne kadar süreci uzatıp diplomatik çeşitlilik yaratırlarsa o kadar müzakere edebilir konuma gelirler.
syria journal ile ilgili görsel sonucu
Yaşanan ekonomik savaş malumunuz iken, uzmanlar tarafından ortaya konan ekonomik reçetelerin, çözüm odaklı bakışların panoramasını çizdiğimizde şu ana başlıklar üzerinde bir yoğunlaşma görüyoruz: Bankalar, MB bağımsızlığı, inovasyon-yerli teknoloji-sanayi, enerji, Çin-Rusya ekseninden dış finansal kaynak alımı ve eğitim. Tüm bunların aynı anda daha uzun vadeler için tasarlanıp daha hızlı ve aynı anda uygulamaya geçirilmesi gerekiyor.

Başkan Erdoğan'ın NY Times'a makale vermesi, Brunson'ın mahkeme sürecine saygı gösterilmesi açıklamaları, uzun süre denge politikasında kalıp halen daha ABD ile tam olarak ipleri koparmamamız, uluslararası alanda çeşitlilik yaratmaya çalışmamız, mesela dolar harici paralar üzerinden ticaret yapma girişimlerimiz (Çin, Rusya, Almanya) zaman kazanmaya çalışmamız ve yumrukları hafifletme girişimlerimiz olarak yorumlanabilir.

Bir de uluslarası ilişkiler ile sosyolojimizin çakıştığı bir nokta var: Milliyetçilik ve hamaset.
Milli çıkarlarımıza göre ABD ile ipleri koparmamamız ve bazı konularda uzlaşıp bazı konularda retoriğimizi sürdürmemiz elzem. Bunda geç kaldık. Çünkü her ne kadar gönlümüzde dünya beşten büyük olsa da, ABD finansal ve askeri aktörün en büyük oynucusu konumunda. Aynı anda  stratejik olarak da tek kutba itilemeyiz. Çünkü enerji koridorlarında her an herkes ABD olmak isteyecektir. Venezüela'ya ve İran'a baktığımızda tek kutbun halen kurtarıcı olamadığı aşikar.
Kendimizi anlatma çabamız geç kalınmış ancak doğru bir adım. Doğru, çünkü aksi takdirde tüm kamuoylarına karşı yalnız kalırsınız. Unutmayalım, uluslararası ilişkilerde sadece komplo teorileri kısa hareketlilikleri etkilemez, sosyal eğilimler ve kesişimler de kısa dönemli hareketlerde etkilidir. Kullanmasını bilene.
En gergin anlarda bile yapılan anlaşmalar açısından Rusların, özelde Putin'in ABD ile ilişkilerine bakmakta büyük yarar var. Aynı zamanda son 3 yıldaki Putin-Erdoğan ilişkisi de ders nitelğinde.

Bu kez 2001 krizine oranla alternatifimiz daha geniş gibi, birden çok derin bir çökme yaşamama şanısmız var. Açıktan ve daha üyük aktörlerle ekonomik savaş oynanması bunu kolaylaştırıyor.
Ve gelelim anahtar kelimeye. Anahtar kelime bence burada İdlip. Bir zamanların Kıbrıs'ı, Kırım'ı... Gelen bilgilere göer İdlip resmi 4 milyonluk, tahmini kalan ise 3 milyonluk bir şehir. (via Çetiner Çetin) İdlip uzun süre sıcak çatışmadan uzak kaldı, protestolar burada büyük raddelerde değildi. İdlip bölgesini TSK kontrol etmekte ve güvenliğini sağlamakta. İdlip'teki grup çoğunlukla muhaliflerden ve radikal muhaliflerden oluşuyor. Bu saydığım iki grup da kendi aralarında oldukça fraksiyonlara ayrılmış durumdalar. Araların bir birleşme ve tek ordu halini alma söz konusu olmaya başladı ki bunun gerçekleşmesi bizim için elzemdi.
Niçin? Şöyle:
1- İdlip düşerse enerji koridoru açılır ve düşer, AB ve Rusya bu konuda anlaştılar. Esad İdlip'i de alıp zaferini ilan etmek isteyecek ve böylece 7 yıllık savaşın sonucunda değişen tek şey daha çok muhalifin fişlenip öldürülmesi ve PKK/YPG'nin Kuzey Suriye'de otonom bir yapı kurması olacak. Kendi sınır güvenliğimiz için, YPG'nin bölgeden atılması ya da mümkün olabildiğince ablukaya alınabilmesi için İdlip'te bizim güdümümüzde bir defacto devletçiğe ihtiyacımız var. ÖSO'yu Zetin Dalı Harekatı'ında kullandığımız gibi yani.

2- İdlip bizim stratejik konumumuzu güçlendirecek ve masada bize söz hakkı tanıyacak. Çünkü ABD'nin namlusu İran üzerinde ve onu abluka altına alıyor. Buradabir PKK devletini uzun süreli ve etkili maşası olarak kullanmak istiyor. Aynı anda çok fazla şeyi kontrol edebilmesine olanak sağlayacak. İdlip'i kontrol etmemiz Orta Doğu'da bizi diğer tüm devletlere karşı daha tehditkar ve daha önemli hale getirecek. Peki İdlip yeter mi? yetmez, Kuzey Irak'ta var gücümüzle PKK'yı daraltmalıyız.Yapıyor muyuz? Uzmanlara göre yeterli seviyede olmasa da yapıyoruz.

3- İdlip verilir ya da düşerse milyonlarca mülteci ekonomimizi gerçek anlamda çökertebilir. Bu çok büyük bir risk.

5- Esad İdlip sınırında gövde gösterisi yapıyor.

6- Çin zulmünden kaçıp gelen Uygur Türkleri'nin bir kısmı - Çin'i, Çeçenler - Rusya'yı, Muhalifler - Esad'ı bağlıyor. Herkesin bir şekilde meşruiyet elde edebileceği bir konum. Bu grupların hepsi İdlip'te karmaşık ve aralarında anlaşmazlıklar bulunan bir yapı halinde.

7- İran'ı ablukaya almak için Türkiye oldukça önemli bir nokta. İran'ın silah ve nükleer gücü azımsanacak gibi değil ve Rusya'yla bu durumu daha da güçlendirmek için nükleer hammadde alımı üzerine yeniden anlaştılar.

8- Türkiye ABD'ye karşı ekonomik alanda bir hiç. ABD'de lobicilik faaliyetlerimiz de yok. Ancak elimizdeki en önemli koz stratejik önem. Stratejik önemimizi ön plana çıkartan söylemlerimiz ve hareketlerimiz bu dönemde gerekli. Ekonomik savaşa bu şekilde direnebilmek önemli. Çünkü söylemlerimiz düşerse gerçekten 20-30 yıl geriye gideriz. Bu size darbeleri çağrıştırdı mı?

Tüm bunların yapılabilmesi için heyetlerin ABD-Rusya arasında sık sık gidip gelmesi ve Rusya ile ABD'nin o kadar da anlaşamadığını göstermemezi gerekecek. Zor.

Ne olursa olsun, savaşın önemini kavramalıyız. Dünya Twitter'ın etrafında dönmüyor. İdlip'te gerçek silahlar ateşleniyor ve biz gerçekten aynı gemideyiz.

Son olarak bu "aynı gemide değiliz" çılgınlığını da bizdeki gelir sınıflarının edimleriyle bağdaştırıyorum. En zenginle en fakirin benzer harcamalar yapabildiği bir toplum olduğu sürece, doların yükselişini "Yahu niye durmuyor bu?" diyerek izlemeye ve birçok şeyi görmezden gelmeye devam edebiliriz.

Not: Batı'nn hümanizmle alakası kesileli çok oldu.


O.T.K

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

The Poem Of The Middle Earth

Dağılganlaştıramadıklarımızdan

Inter'siz Rail