Devrim Horlu Söyleşisi

Özgeçmiş:

Devrim Horlu 12 Mart 1988 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Şiir ve öyküleri Varlık, Lirik, Akatalpa, Şiiri Özlüyorum, Güney, Adalya dergilerinde; Boşluk, Yoz ve Galapera fanzinlerinde yayımlanmıştır. “Gölgeler Çürürken” adlı dosyasıyla 2017 Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülü’ne, “Boşluklara Doğru” adlı dosyasıyla 2018 Ali Rıza Ertan Şiir Ödülü’ne layık görülmüştür. (kidega.com)

Sorular:

En 1. Soru: Günümüzde şiirin kendine geniş yankılar bulabildiği bir kamusal alandan bahsetmek zor. Buna rağmen, kendinizi ifade etme aracı olarak neden şiiri seçtiniz? Şiir ve şairlik sabır gerektiren bir süreç diye biliyoruz, bu sabrı çekmenizdeki ana etken, sizi vazgeçirmeyen şey nedir?

1- Bir söyleşinizde "Kutsallaştırdığınız şey karşısında ezilirsiniz." diyorsunuz ve bu aslında klasik şair anlayışından oldukça uzakta bir söylem. Bizim bildiğimiz, "insan iddiasından vurulur" sözü Sezai Karakoç'a aitken, Sezai Karakoç'un kendisi bir iddianın peşinden koşan bir şairdir. Devrim Horlu neleri kutsallaştırıyor? Devrim Horlu klasik şair algılarının var olduğuna inanıyor mu? İnanıyorsa bu algıların bi yapmacıklığa işaret eder mi, ne düşünüyorsunuz?

2- 29 yaşında Gölgeler Çürürken ile. 2017 Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülü'nü kazandınız. İlk kitabınızda ve bu süreçte çeşitli dergilerde yayınlanan şiirlerinizdeki izlenimlerimden birincisi Nazım Hikmet, Anday, Orhan Veli ile karışan bir üslubunuzun olduğunu düşünüyorum. Daha sonra, Taştaki Dikiş İzi'nde çok daha imgeye dayanan, soyutlamalarla karışan, tekrarı daha ritim dışına taşıran bir üslubunuzun olduğuna dikkat ediyorum. Bu değişimi neye borçluyuz? Bu değişime katılıyor musunuz?

3- Bir söyleşinizde “şiirin tek kişilik bir tatmin aracına dönüştüğünü” söylüyorsunuz. Sizin şiirinizde gerek seçtiğiniz sade dil bakımından gerekte toplumsal alanlara da değinmeniz bakımından şiirinize bir misyon veya amaç yüklüyor musunuz? Yoksa sadece bir tatmin aracı mı?

4- Şiirlerinizde doğaya dair sözcüklerle sıklıkla karşılaşyoruz. Toprak, rüzgar, taş, solucan, kuş gibi. Bu sözcükler sizin için saflığa bir kaçış yolu mu? Bu sözcüklerin sizin için anlamı nedir

5- Şiirinizde mutlaka çocukluk-ezilme-mutluluk kavramlarını görüyorum. Sizce bugünün şiirinde baş kaldırı, ideoloji dışında nasıl bir yön izleyebilir?

 a. Şiir melankolik mi olmalıdır?

 b. Şiirde gündelik hayatla-ideallerin ilişkisi birbirine zıt olmak zorunda mıdır?

6- Şiir eleştirileri hakkında ne düşünüyorsunuz?

7- Bekir Dadır'ın Çöl Bahçıvanı kitabına Duvar'da yazdığınız bir eleştiride imgelerin kopukluğundan ve cinsiyet konularına takıntıdan bahsetmiştiniz. Sizce şiirde imge-okuyucunun anlayışı bağıntısı nasıl olmalıdır?

8- Taştaki Dikiş İzi'nde doğaya oldukça fazla gönderme var. Önceki kitabın taş-yaprak-taşktaki. Kitap başlığını seçmenizdeki etken nedir? Kitabın adında da sentaksında 

9- Deneysel şiirde, şiirde deneyselliğe, fanzinciliğe dair neler düşünüyorsunuz? Sizce kalıcı olabilecekler mi?

10- Editörlüğünüz?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Dağılganlaştıramadıklarımızdan

Inter'siz Rail

The Poem Of The Middle Earth